Ana içeriğe atla

Ne istiyorum?!



Yazmak istiyorum her şeyden önce. İçimdekileri kağıtlara dökmek, kalemin mürekkebi ile beyaz kağıdı süslemek istiyorum. Sayfalarca yüreyimden kopanları, çığlıklarımı, bazen ise sessizliyimi yazmak istiyorum. Hayatımı, yaşadıklarımı ve yaşamak istediklerimi yazmak istiyorum. Şu an ne düşündüyümü, ne istediyimi yazarak belirlemek istiyorum. İnce çizgileri olan bir sayfa açıp, kahvemi yudumlayarak, o an aklımdan geçeni hiç deyişmeden yazmak, hayallerimi, içimde büyüttüyüm, dolup-taşan duygularımı o sayfada yerleştirmek istiyorum.

Duygularım var benim her yürek taşıyamaz, hisslerim var her insan anlayamaz, içimde olan bağırmaya hazır çığlıklarım var her kes duyamaz ve sessizliyim var çok derinlerimde.... Sonra beklentilerim var, arzuladığım şeyler var, yanımda olmasını istediklerim var, çok sevdiklerim var, birde sevemediklerim var... Her insan yüklüdür ama benim daha derinde ve daha ağırdır yüküm. Çünki duygu dolu yükü taşımak biraz daha zordur. Yapmak istediklerimi hemen istiyorum. Yazmam da belki yaşamak istediklerimi yaşayamadığımdandır. Yazdıklarımdan anlamıştır belkide bazıları ne istediyimi. İçimdeki şeyler yaşımla deyil, karakterimle alakalıdır.Çünki ben duygusal biriyim, yapım bu şekilde kurulmuş. Yani 35-40-lı yaşlarımda bile ben bunları yaşamayı hiç eksik etmem. Bu içime işlemiş bir şey çünki.

Duygusallık ve romantik olmak insanin iç dünyası ile ilgili bir şey, içeriğinde bu olmayan biri illa ki istiyor diye bunu kendinde oluşturamaz, çünki onun yapısına ters düşer.

Aşık olmak istiyorum. Hatta SEN olmak istiyorum. Aşkın başı, sonu, ortası olmaz. Kapılıp gidersen er isen Mecnun, dişi isen Leyla olursun. Çünki alternatifi yoktur aşkın. Ya aşıksındır, ya değilsindir. Aşkın gibisi olmaz. Aşkı göze ala bildiğin kadar yaşarsın hayatını. İşte bu aşk tam bana göre. Sınırsız, çerçevesiz ve tutkulu....

Sevişene kadar olmamalı aşk. Ondan sonrası sıradanlık olmamalı. Bazen insan uzaktan sever, ya da dokunmaya kıyamaz. Bazen saatlerce bakmaktır aşk. Karşındakı seni çözene kadar deyil, çözdükten sonra daha bir başka sevmeli. Ve severken ne istiyoruz, ne bekliyoruz bu sevgiden? İnsan bir şeye başlarken hep umut taşır içinde. Umut olmadan hiç bir şey yapılmaz. Severken de umutla, mutlu olurcasına sevmeye başlarız, her şeyi tozpembe görürüz. Kimileri "ben beklentisiz seviyorum" der. Hayatta insanoğlunun beklentisiz yapacağı hiç bir şey yoktur. Sadaka veririz sevap yazılsın diye beklentiyle yaparız, birini sevindirmeye çalışırız yine Allah da bizi sevindirsin diye karşılık bekleriz. Severiz, karşılığı ise bir ömür boyu sevdiyimizin yanlmızda olmasını ister, temenni ederiz. Bu beklenti iyilik, mutluluk ve kendinle beraber birisini de mutlu etme içeriklidir. Sevdiyin insanla bir hayat düşünürsün, eşin olmasını, hep birlikte adımlayamayı istersin. İşte aşk o zaman gerçek bir aşk olarak hep yaşar.

Birde istediyimiz sevdiyimizle birlikte sevdiyimiz şeyleri yapmaktır. Bunun zamanı ve yaşı olmaz. Çünki insan sevdiyi zaman çocuklaşır. Eger içinde aşk varsa her şeyi, her türlü çılgınlığı yapmaya yöneliksindir. Ben bu çılgınlıkları istiyorum. Yolun ortasında sevdiyimin bana sarılmasını, "seni seviyorum" diye bağırmasını, ona bakıp sadece gülmek istiyorum. Hatta "benimdir" yazıp, üzerine yapıştıracağım birini istiyorum.Bazen ise tam bu çılgınlıkların aksine sakinlik arı yorum, yanında mutlu olduğum biriyle sakin bir yerlerde dinlenmek, huzur bulmak ve huzur vermek istiyorum.

Sevdiyimle birlikte gök yüzüne ulaşmak, mutluluğu o zirvede tatmak istiyorum. Sevgiyi yaşamaya doymayalım istiyorum, bazen en yüksek bir yere çıkıp birlikte şehri seyr etmek istiyorum o yükseklikten.

Birlikte hiç ayrılmayalım istiyorum, sözcüklere sığmasın sevginin anlamı, kelimelerle deyil gözlerimizle konuşalım istiyorum. Başka dilde aşk olsun bizimkisi. Ellerimi tuttuğunda her şeyi unutmak istiyorum, geçmişi, olanları, yaşadıklarımı. O anı yaşamak, o anın sihirli duygularını tatmak istiyorum. Ben onunla yeniden doğmuş olmak istiyorum, var oluşumu onu tanıdığım günden saymak istiyorum.

Sonra bir gün sevdiyimle bir evi paylaşmak istiyorum, sabrım yok, seviyorsam alel-acele nefesimi onun yanında alıp, güne onunla başlayıp, ona sarılarak uyumak istiyorum. Dünayadaki bütün güzelliklere bedel bir duygu bu. Yalnız olmadığını hiss etdirecek birinin olması, varlığı ve seni sen olduğun için bir erkek kollamasıyla sahiplenmesi. Eşsiz bir hiss... Yalnızlıktan sıkıldım artık, yalnızlığı terk etmek istiyorum. Bir ömür biri ile geçer mi diyenlere bunu ispatlamak istiyorum. Sevdiyime huzur, mutluluk vermek, onu dünyadaki en güzel, en saf sevgiyle sevmek istiyorum. Beraber ona sığınıp film izlemek, bazen filmin ortasında uyuya kalmak... Uyandığında ilk gördüyün yüz onun yüzü... Güzel yemekler hazırlayıp, saatleri saymak istiyorum, akşam olunca şiirler okumak, beraberce edebiyyat üzerine konuşmak istiyorum. Sonra bir yaz yağmurunda dışarı çıkıp islanmak ve toprağın kokusunu içimize çekelim istiyorum. Dolaşmaya çıkalım, bana pembe pamuk şeker alsın istiyorum.

Sonra bir gün bir hayalim gerçekleşsin, ben öğrendiyimde mutluluktan uçarken sevdiyim eşime nasıl söylemek için planlar yapmak istiyorum. Ona anne olacağımı bir akşam yemeyinde açıklasam ve mutluluğumuz beraber olsa... Bir kızım olsun istiyorum, bana benzeyen, gözleri onu andıran...Adı Deniz olsa, benim ömürlük denizim olsa...

İstemek ve arzular... Hiç tükenmeyen ve daima artan iki nesne. Hayaller yaşama nedenimiz, hayalimiz olmasa yaşamak çekilmezdi. Ama hayalide gerçekleşecek şekilde kafamızda kurarsak bir gün mutlaka gercekleşir. Allah insana vermeyeceyi hiç bir şeyin hayalini kurdurmaz derler. Yeterki biz usanmadan, bıkmadan isteyelim, istediklerimizin içinde kötü bir şey biriktirmedikçe hep en iyisini arzulamak hakkımız var. Bu helede mutluluk olursa...

Ben arzularımı hep diledim ve diliyorum da, Allah bize hayırlı olanından nasip etsin. Dileyelim ki, Rabbimiz bizi mutlu insanlardan kılsın. Hayat sevmek ve sevilmek için çok kısa, mutluluk için çok acımasız. Bu yüzdende sevdiklerimizin yanında olalım, mutluluğa, aşka geç kalmayalım.

Mutluluklar dileğile...


Aysel Abdullazade 
22.02.2014

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tanışlıq mədəniyyəti...

Aysel Abdullazadə yazır: - Salam. Çox mənalı gözləriniz var. - O dərin baxışlarda itməkdən qorxuram. - Xanım, adınızın mənası nədir? - Bu gülün belə (430*250 ölçüdə qırmızı gül göndərir) gözəlliyiniz qarşısında boynu bükükdür.  - Çox gözəlsiniz, tanış olaqmı? - Söhbət edək, peşman olmazsan. - Şəkildəki özünsən? Əgər özünsənsə, qəşəng xanımsan.  - İdmançıyam, tanış olaq? Bu siyahını istənilən qədər uzatmaq olar, elə uzadırlar da... Sizlərlə cəmiyyətimizdə çatışmazlığı yüksək səviyyədə olan, amma əslində, insanlığın önəmli bir mövzusundan - tanışlıq mədəniyyətindən danışmaq istəyirəm. Bəli, tanışlığın da bir mədəniyyəti, özünə görə qəlibləri var. Ümumiyyətlə, hər şeydə bir sınır, bəlirli bir çərçivə olması gərəkdiyi qənaətindəyəm. Örnək kimi, "Allah salamı" dediyimiz ən isti kəlməni belə tanıdığımız, öncədən və ya sonrasında ünsiyyətdə olduğumuz, gərəkdirən durumlarda istifadə etdiyimiz bir gerçək... bu, qeyd etdiyim o çərçivənin bir misalla əyani göstəricisidir

Sevişmək və seks anlamı

Sevişmək və seks...   Bu iki ifadə ilk baxışda eynilik təzahürü yaradır. Sanki eyni bir nəsnə olaraq alqılanır. Hətta sinonim kimi də işlənə bilir. Lakin ən çox istifadə üstünlüyü sevişmək kəliməsindədir. İnsanlar bu sözü öz aralarında ümumiləşdirib ikisini bir anlamda istifadə edirlər. Çox az cütlüyə rast gəlmək olar ki, sevişmək istəyirəm yerinə sekslə məşğul olmaq istəyirəm tərzində cümlə qursun. Əslində oxşarlıq qaçınılmazdır, fəqət fərq də istisna deyil. Sevişmək başlanğıc, seks isə sondur. Kişi və qadın yapısında sevişmək və seksə keçid fərqli hiss olunur. Ön sevişmə həssaslıq tələb edir, qadın üçün daha əsas hesab edilən bu proses seksin mənbəyi və orqazmın yaşanması üçün əsas faktordur. Qadın və kişi hissləri fərqlidir, qadınlar toxunuşa daha çox önəm verirlər. Kiş də sevər toxunuşu, amma qadın qədər yox. Qadını zərif və incə toxunuşlarla ram etmək ön sevişmənin əsasıdır. Sevişmək sözü sığal, oxşamaq, toxunmaq,öpmək, bir sözlə hiss etmək kimi ifadələri özüdə iç

Kadının tarifi...

Bir kadın ne kadar güzel, kültürlü, zarif, dürst ve hoş olursa olsun, hırçın huzursuz ve asabise son derece iticidir. Hangi erkek böyle bir kadınla olmak ister? yanında lüzumsuz el-kol haraketleri ile, asabi mimiklerle, dişlerini sıkarak konuşan, her an patlamaya hazır bir bomba ile ne kadar huzurlu ve mutlu ola bilirsiniz? Şık giyinmek de önemlidir ama zarafet daha önemlidir. İnsan yaratılış itibarile hantal olabilir. Öyle ölçülü, öyle toplu yürüyen hanımlar vardır ki, onların yürüyüşlerini bile seyr etmek ruha huzur verir. Hele onlarla yürüyüşe çıkmak ne kadar mutlu eder insani. Yere basışlarındaki yumuşaklık, adımlarındakı acelesiz, huzurlu tempo ruhu rahatlatır. Zarafet kadını şiirleştirir.  Ne kadınlar vardır tesettürlü de olsalar süzülür gibi, dans eder gibi yürürler. Bir bardak su verirken bardağı deyil, dünyaları uzatırlar insana. Hizmet önemli deyil, sunuş önemlidir. Yumuşak, hoş bir haraketle, gözlerinin içi gülerek, saygı ve sevgi dolu bir bakışla uzatılan bar